BODRUM..! BODRUM..! BODRUM..!

muzaffer1.jpg

 
BODRUM..!  BODRUM..!  BODRUM..!

Bodrum yine beklenen akıbetine uğradı. Üzülemiyorum. Üzülmek isteyipte üzülemiyorum. Ağlamak istiyor yine ağlayamıyorum. Bu kaçıncı sel? Bu kaçıncı yok oluş. Yollar gitti, insanların birikimleri gitti. Umutlar gitti. Şimdi oturup insanlar bir nebze olsun düşünecekler mi? Bu nedir nasıl biz bununla baş edeceğiz diye kafa yoracaklar mı? Yoksa ben çok az zararla kurtuldum batanlardan bana ne mi diyeceğiz. İşte konu burada boğazıma düğümleniyor ve ağlayamıyorum.

EY! BODRUMLULAR!  EY BODRUMUN BÜYÜKLERİ (!)

Sesimi duyuyor musunuz? Eğer duyduysanız oturduğunuz koltukta, aldığınız maaşlarla, kullandığınız yetkiler ile ne gibi önlemler aldınız? Bu felaketi biz yüzlerce defa yazdık. Her seçimde sorduk. Ama gördük ki ne seçen ne de seçilen sesimizi duymuş. Peki, bu sel felaketi etkili, yetkili, Bodrum’da yaşayan yüzergezerleri Bodrum Ticaret Odasının parasıyla yağlayan, kerametleri kendilerinden menkul Bodrum büyükleri mi (!)  görecekler yoksa öbür sel gelinceye kadar sus pus olup yine kamusal kaynakları yöneten sandalyelerinde mi oturacaklar?

BODRUM TİCARET ODASI, BODRUM EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ…

Sesimi duyuyorsanız mesele yok anlatabilirim. Oturduğunuz binalar sel yatakları üzerine kurulmuş bu gün olmasa bile yarın hayati tehlikesi olan binalardır. Gelin bu binalardan canınızı kurtarın derim. Bodrum da ki yolların birçoğu maalesef sel sularının gittiği dere yataklarına yapılmış iğreti deşarj sistemi olan derme çatma yollardır. Bu yolları seller çok acı bir şekilde geri almak isteyebilir. Siz yine aynı adamları ocak bucak başkanı yapın, yine onları başınıza geçirin nasıl olsa yıkılan hayatlar sizin değil, size oy verenlerin olacak.

ADI SEÇİM, BAŞA GEÇENLERİN DERDİ GEÇİM…

  • Bodrum kanalizasyonu
  • Bodrum içme suyu
  • Bodrum yolları
  • Bodrum çöplüğü
  • Kirlenen denizler
  • Süratle düşen fiyatlar
  • İmar rezaletleri
  • Bodrum dere yatakları, daha birçokları

Ben bunları yüzlerce defa yazdım. Çözümler de ürettik. Her toplantıda bunları size defalarca anlattım. Muğla’ya tayin olan her valiye elden dosyalarıyla teslim ettim. Peki, siz ne yaptınız? Bu devlet zevali ne yaptı? Tutunuz dere yataklarına ticaret odası yapanları başa geçirdiniz. Bodrum Emniyetini dere yatağına yapanları alkışladınız. Biz bu sel felaketine kader diyebilir miyiz? Bizi yönetenlerin bizden fazla akıllı, bizden zeki, bizden daha ileriyi görmelerini istemek hakkımız değil mi? Ben bu hakları istediğim için başıma nelerin geldiğini Sayın Aydın Ayaydın ve Sayın Balçiçek Pamir çok iyi biliyor. Ben bıktım ve yoruldum. Üç yıldır da ne yazdım, ne toplantı düzenledim ne de bir yöneticiyi eleştirdim. Şimdi kalkmış ey Muzaffer Ergöz neredesin! Diye beni çağırmanız sadece gözlerimi nemlendiriyor. O kadar. Ben seçimden seçime neden canhıraş bu gazeteyi çıkardım dersiniz? Adam gibi adamları seçin de sonradan elim kırılsaydı diye feryat etmeyesiniz demek için. Ama doğa Bodrum’un elini değil belini kırdı. Bodrum’u yönetenler Bodrum’da yaşayanların farkında olduğu toplantılar düzenliyor. Umarım o çok büyük zatlar bu yaraları sararlar. Çünkü kendi özgül ağırlıkları zeytinyağından hafif kalmış. İçleri hala dolmamış. Yazık Bodruma!