MUĞLA VALİSİ DR.LALE AYTAMAN

 

MUĞLA VALİSİ

DR.LALE AYTAMAN

Bodrum ve Muğla’dan yazan  Bodrum Gazetesi Okurları Muğla’da hiç mi iz bırakan bayan yoktur diye sorup duruyorlar. Elbette var ama okuyucuların sıkıştırması üzerine biz yaptığımız planlamayı biraz değiştirelim ve bayanları öne alalım. Okuyucu baş tacı.

MUĞLA’NIN İLK BAYAN VALİSİ DR.LALE AYTAMAN

Bilen bilir. ANAP Türkiye’nin çimentosunu en iyi karan siyasi kurumlardan bir tanesiydi. Elbette birçok eleştirilecek yönü vardı. Ama en güzel yönü her görüşten insana kucak açması ve etnik ayrımcılığa yüz vermemesiydi. İşte bu tutumun sonucunda Dr. Lale Aytaman Muğla’ya vali oldu. Bizler bir avuç gönüllü o günün şartlarında bir Cengiz Altınkaya, İmren Aykut, Işılay Saygın, Avni Akyol gibi ağırlığı olan kişiler ile ANAP’ın getirdiği yeniliklere anında sahip çıkıyor ve bu yeniliğin sonuçlarını da ilgili bakanlara duyuruyorduk. İşte Vali Aytaman iki ucu keskin bir bıçak gibi bir ANAP projesi olarak Muğla’da hayata geçirildi. Kadere bakarmısın bizim de Muğla’daki en hareketli günlerimize ve siyasetin en çalkantılı dönemimize rast geldi

VALİ LALE AYTAMAN HAKKINDA BİR KAÇ SÖZ…

ANAP İktidarı döneminde Muğla’ya atandı ama ANAP ve ANAP’lı hiçbir kimseye ne bir bardak çay verdi ne de o anlamda bir olaya sebep oldu. Bu tutumu onu ANAP döneminde pek sıkmadı ama DYP döneminde hayatından bezdirdi. Burada söylemeden edemeyeceğim o haliyle bile ne boyun eğdi ne de yalakalık yaptı. Bu günkü valilerin birçoğuna bakıyorum da meğer Lale Aytaman çoğuna bu gün bile tur bindirir. Kısaca memleket severdi, onurluydu, öldürsen baş eğmeyen dik bir duruşu vardı ve halk ile kaynaşmayı çok iyi başardı. Ama kadrosuzdu ama tecrübesizdi. Buna rağmen Muğla’ya gelmiş geçmiş en iyi valilerden bir tanesiydi. Ona saygı duydum. Bu gün de duyuyorum. Bir hanımın çekemeyeceği stresi çekti ve Muğla’da iz bıraktı. Bodrum’da ise hem iz bıraktı hem de dostlar.

 

MİLLETVEKİLİ LALE AYTAMAN HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ

Bu günden bakınca o gün için suçladığım, kırıldığım ve küstüğüm olayları yeniden ölçüp biçtim ve sayın Aytaman’a sanki biraz haksızlık yaptım gibi geldi. Bizler birer ANAP’lı olarak hiçbir gün vali hanımın kapısına ne gittik ne de bir ayrıcalık istedik. Hatta Sayın Aytaman benim ANAP içerisindeki ne yerimi ne de pozisyonumu biliyordu. Buna gerekte yoktu. Türkiye doludizgin bir seçime gidiyordu ve ANAP’ın yok olma veya yok olma sürecinin başlaması bu seçimlere bağlıydı. Biz de Muğla’da en az iki milletvekili çıkartmak için kafa patlatıyor ve adayları buna göre belirlemeye çalışıyorduk. Bu arada bir tek bilinmeyen vardı Sayın Lale Aytaman’ın Muğla milletvekilliği. Eğer Sayın Aytaman aday olacaksa kadroyu ona göre kuracaktık. Bana kalk git Sayın valinin fikrini ancak sen öğrenirsin dediler. Kalktım gittim ve makamında Sayın Aytaman ile konuştuk. Öğleden sonra idi. Ve bir toplantı için de acelesi vardı. Kendisine ısrarla sordum Sayın valim eğer adaysanız bunu şimdi söyleyin sizin açınızdan değil ama bizim açımızdan çok önemli dedim. Hayır değilim diye net bir cevap verdi. Ben de arkadaşlara operasyon başlasın Sayın vali aday olmadığını söyledi diye haber saldım. O gün Sayın valimiz evet adayım deseydi biz onun arkasında başka örgütlenecektik. Onun yokum dedikten sonra aday olması tüm dengeleri alt üst etti. Bir arkadaşımızın dediği gibi ancak kendisini meclise taşır. Nitekim de öyle oldu. ANAP Muğla’da giderek tükendi. Sayın valimiz milletvekili olunca hemen, hemen hiç görüşmedik. Çünkü valilik donatıları ile siyaset olmuyor. Olmadı da. Ayrıca siyaset ekiple yapılır sayın valinin ne böyle bir ekibi oldu ne de o böyle bir ekibi olsun istedi. O kendi başına oldukça güzel işler yaptı ama siyaset dünyasında valilik pozisyonunda olduğu gibi gönülden dostları olmadı.

VALİYE KALKAN ELLER KIRILSIN…

Bir gün odasına girdim. Pencereden dışarıya bakıyor, Muğla’da ise bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Öylesine artan ve ağır bir baskı altında ki ağzından şu sözler döküldü, bu güzel il köy kalsın diye benimle savaşıyorlar. Eğer burası köy kalacaksa benim burada işim ne? Dışarıdaki yağmurun sesi Sayın valinin gözlerinden akan yaşları örtercesine hızlandı.

Çok duygulanmış ve etkilenmiştim. O gün akşamı da Bodrum ziyareti vardı. Ben bu olayı arkadaşlarıma anlattım. Herkes üzüldü. O akşam da bütün Bodrum tek bir ağızdan bağırıyordu “Valiye kalkan eller kırılsın” İşte bir vali ancak halkın gönlünde böyle taht kurara bilirdi. Sayın Aytaman bunu başarmıştı.

 

BODRUM HALKI SAYIN AYTAMANI O GECE MİLLETVEKİLLİĞİNE TAŞIDI…

Ertesi gün tüm basın bu olayı manşetlere taşıdı. Ankara kaynadı ve seçimler gelip çattığında bu olay onu milletvekilliğine taşıyan yolların köprüsü olmuştu.

Sonuçta Dr. Vali Lale Aytaman Muğla’da halkın hem güncel sorunları hem de kalıcı sorunlarına anında reaksiyon veren namuslu, kapısı halka açık iktidara yalakalık yapmayan bir vali olarak hem gönüllerde hem de Muğla’da iz bırakmıştır.

MUĞLA VALİSİ

DR.LALE AYTAMAN

Bodrum ve Muğla’dan yazan  Bodrum Gazetesi Okurları Muğla’da hiç mi iz bırakan bayan yoktur diye sorup duruyorlar. Elbette var ama okuyucuların sıkıştırması üzerine biz yaptığımız planlamayı biraz değiştirelim ve bayanları öne alalım. Okuyucu baş tacı.

MUĞLA’NIN İLK BAYAN VALİSİ DR.LALE AYTAMAN

Bilen bilir. ANAP Türkiye’nin çimentosunu en iyi karan siyasi kurumlardan bir tanesiydi. Elbette birçok eleştirilecek yönü vardı. Ama en güzel yönü her görüşten insana kucak açması ve etnik ayrımcılığa yüz vermemesiydi. İşte bu tutumun sonucunda Dr. Lale Aytaman Muğla’ya vali oldu. Bizler bir avuç gönüllü o günün şartlarında bir Cengiz Altınkaya, İmren Aykut, Işılay Saygın, Avni Akyol gibi ağırlığı olan kişiler ile ANAP’ın getirdiği yeniliklere anında sahip çıkıyor ve bu yeniliğin sonuçlarını da ilgili bakanlara duyuruyorduk. İşte Vali Aytaman iki ucu keskin bir bıçak gibi bir ANAP projesi olarak Muğla’da hayata geçirildi. Kadere bakarmısın bizim de Muğla’daki en hareketli günlerimize ve siyasetin en çalkantılı dönemimize rast geldi

VALİ LALE AYTAMAN HAKKINDA BİR KAÇ SÖZ…

ANAP İktidarı döneminde Muğla’ya atandı ama ANAP ve ANAP’lı hiçbir kimseye ne bir bardak çay verdi ne de o anlamda bir olaya sebep oldu. Bu tutumu onu ANAP döneminde pek sıkmadı ama DYP döneminde hayatından bezdirdi. Burada söylemeden edemeyeceğim o haliyle bile ne boyun eğdi ne de yalakalık yaptı. Bu günkü valilerin birçoğuna bakıyorum da meğer Lale Aytaman çoğuna bu gün bile tur bindirir. Kısaca memleket severdi, onurluydu, öldürsen baş eğmeyen dik bir duruşu vardı ve halk ile kaynaşmayı çok iyi başardı. Ama kadrosuzdu ama tecrübesizdi. Buna rağmen Muğla’ya gelmiş geçmiş en iyi valilerden bir tanesiydi. Ona saygı duydum. Bu gün de duyuyorum. Bir hanımın çekemeyeceği stresi çekti ve Muğla’da iz bıraktı. Bodrum’da ise hem iz bıraktı hem de dostlar.

 

MİLLETVEKİLİ LALE AYTAMAN HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ

Bu günden bakınca o gün için suçladığım, kırıldığım ve küstüğüm olayları yeniden ölçüp biçtim ve sayın Aytaman’a sanki biraz haksızlık yaptım gibi geldi. Bizler birer ANAP’lı olarak hiçbir gün vali hanımın kapısına ne gittik ne de bir ayrıcalık istedik. Hatta Sayın Aytaman benim ANAP içerisindeki ne yerimi ne de pozisyonumu biliyordu. Buna gerekte yoktu. Türkiye doludizgin bir seçime gidiyordu ve ANAP’ın yok olma veya yok olma sürecinin başlaması bu seçimlere bağlıydı. Biz de Muğla’da en az iki milletvekili çıkartmak için kafa patlatıyor ve adayları buna göre belirlemeye çalışıyorduk. Bu arada bir tek bilinmeyen vardı Sayın Lale Aytaman’ın Muğla milletvekilliği. Eğer Sayın Aytaman aday olacaksa kadroyu ona göre kuracaktık. Bana kalk git Sayın valinin fikrini ancak sen öğrenirsin dediler. Kalktım gittim ve makamında Sayın Aytaman ile konuştuk. Öğleden sonra idi. Ve bir toplantı için de acelesi vardı. Kendisine ısrarla sordum Sayın valim eğer adaysanız bunu şimdi söyleyin sizin açınızdan değil ama bizim açımızdan çok önemli dedim. Hayır değilim diye net bir cevap verdi. Ben de arkadaşlara operasyon başlasın Sayın vali aday olmadığını söyledi diye haber saldım. O gün Sayın valimiz evet adayım deseydi biz onun arkasında başka örgütlenecektik. Onun yokum dedikten sonra aday olması tüm dengeleri alt üst etti. Bir arkadaşımızın dediği gibi ancak kendisini meclise taşır. Nitekim de öyle oldu. ANAP Muğla’da giderek tükendi. Sayın valimiz milletvekili olunca hemen, hemen hiç görüşmedik. Çünkü valilik donatıları ile siyaset olmuyor. Olmadı da. Ayrıca siyaset ekiple yapılır sayın valinin ne böyle bir ekibi oldu ne de o böyle bir ekibi olsun istedi. O kendi başına oldukça güzel işler yaptı ama siyaset dünyasında valilik pozisyonunda olduğu gibi gönülden dostları olmadı.

VALİYE KALKAN ELLER KIRILSIN…

Bir gün odasına girdim. Pencereden dışarıya bakıyor, Muğla’da ise bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Öylesine artan ve ağır bir baskı altında ki ağzından şu sözler döküldü, bu güzel il köy kalsın diye benimle savaşıyorlar. Eğer burası köy kalacaksa benim burada işim ne? Dışarıdaki yağmurun sesi Sayın valinin gözlerinden akan yaşları örtercesine hızlandı.

Çok duygulanmış ve etkilenmiştim. O gün akşamı da Bodrum ziyareti vardı. Ben bu olayı arkadaşlarıma anlattım. Herkes üzüldü. O akşam da bütün Bodrum tek bir ağızdan bağırıyordu “Valiye kalkan eller kırılsın” İşte bir vali ancak halkın gönlünde böyle taht kurara bilirdi. Sayın Aytaman bunu başarmıştı.

 

BODRUM HALKI SAYIN AYTAMANI O GECE MİLLETVEKİLLİĞİNE TAŞIDI…

Ertesi gün tüm basın bu olayı manşetlere taşıdı. Ankara kaynadı ve seçimler gelip çattığında bu olay onu milletvekilliğine taşıyan yolların köprüsü olmuştu.

Sonuçta Dr. Vali Lale Aytaman Muğla’da halkın hem güncel sorunları hem de kalıcı sorunlarına anında reaksiyon veren namuslu, kapısı halka açık iktidara yalakalık yapmayan bir vali olarak hem gönüllerde hem de Muğla’da iz bırakmıştır.

valilale.jpg