HAKİM NADİR UYSAL

 

HAKİM NADİR UYSAL

Bodrum’da ne hakim vardı ne de avukat. Eski hükümet konağında  mahkemeye benzer bir iki oda vardı ve zaten vukuat falanda olmazdı. Bir iki hır gür yapanı da hakim azarlar gönderirdi. Ama köprülerin altından öyle dereler, seller ve ırmaklar geçti ki Bodrum’un en önemli sorunu Bodrum adliyesi oldu. Öyle bir döneme girdik ki artık Bodrum’da hakimlik yapıp adaletin sözcüsü olmak öyle her babayiğidin harcı değil. Bunu ilerleyen süreçte daha geniş bir şekilde irdeliyeceğiz. Şimdi Hakim Nadir Uysal’a dönelim. Onun Bodrum’da bıraktığı iz hala onurludur. Eğer Dosyan Hakiim Nadirde ise suçluysan baban mezardan gelse  cezanı yersin, eğer suçsuzssan hiç korkma  arkanda adaletin kılıcı Hakim Nadir bey var. Hakim nadir olağanüstü mütevazi, halkın arasında, bağda ve bahçededir. Ne kimseden korkusu ne de dedikodu dan çekincesi vardır. Herkes bilir ki Hakim Nadir bireysel ilişkilerine işini asla karıştırmaz.

ADAM TEKNESİNİ ÖNÜNE GELENE SATMIŞ, BİR DE YUR DIŞINDAKİ YABANCIYA SATMIŞ…

O güne kadar ben ne Hâkim nadir bey’i tanırım ne de karşılaşmışlığımız var. Ancak siyaset yapan bir abimiz teknesini önüne gelene satmış ve bu konuda aldığımız şikâyetleri de gazete olarak haber yapmışız. Bu abimizin de dosyası hâkim Nadir beyin önüne gelmiş. Tabi Hâkim Bey basmış cezayı. Aradan bir müddet geçmiş abimiz hakim beyi Adalet Bakanlığına şikayet etmiş. Hakim bey de bizim o konuda yaptığımız haberin gazetesini istemiş. İlk tanışıklığımız öyle oldu. Daha sonra bizim su sporları merkezimizde çok güzel su kayağı yapmayı öğrendi ve benimde saygı duyduğum ilk hakimle böylece tanışmış olduk.

 

HAKİM NADİR BEYİN KAFASINA BODRUM’DA KAR YAĞMAYA BAŞLADI…

Bodrum Adliyesinin o günlerini bilen bilir artan iş hacmine göre ne tuvalet ne oturacak yer nede oda kifayet ediyordu. Üstüne üstlük bir de tavan kireçleri nemlenmiş birden bire duruşmada uçuşarak herkesin başına yağmaya başlayınca konu televizyonluk olmuş. Uğur Dündar da bunu haber yapınca kıyamet koptu. Ben de kendimi savcının önünde buldum. Öyle ya bu işi kim yapar en aykırı adam yapar. O kim Muzaffer Ergöz. Yemin billah bu haberi ben yaptırmadım diye savcıyı zor ikna ettim yoksa gittiydik içeriye mahkemenin huzurunu bozmaktan. Bu güzel anıdan sonra Bodrum’a yeni bir adliye binası yapılması için meğer hakim Nadir bey bu yola baş vurmuş, yankısı büyük oldu ve yeni adliye binası yapımı için hareket başladı. Bu günkü Adliye Sarayı ve rqahat mekanların altında Hakim nadir beyin bu zeka dolu planı yatar.

 

HAKİM NADİR BEY SAHTE HAKİM! MAHKEME DE DÜZMECE MAHKEME…!

İngiliz bir hanımı mahkemeye çıkartmışlar. İngiliz kadın bir sağa bakmış, bir sola. Ne mahkemeyi mahkeme olarak algılamış nede binayı. Bir hır-gür, kadın tüm adliyeyi ayağa kaldırmış. Neyse biraz sakinleştirmişler. Tam o sırada ben içeriye girdim. Hâkim Nadir beyle karşı karşıya geldik İngilizce biliyor musun diye sordu. Evet dedim. Gel O zaman dedi. İngiliz kadına sormamı istedi neden bağırıp çağırıyor? Derdi ne? Soruyu kadına sordum. Kadın ürkmüş ve endişeli bir tonda bu yerin mahkeme olamayacağı, bu hâkimlerinde düzmece olduğunu söylüyor diye kadının anlattıklarını tercüme ettim. Hâkim nadir bey gülümsedi ve iki polis çağırdı, polislerin saygılı duruşu ve resmi elbiseli oluşları kadında belli bir rahatlama oluşturdu. Ve mahkeme başladı. Sonra çıkan sonuç kadına ciddi bir emniyet duygusu getirdi. İşte Hakim Nadir sadece adaletin teknik yönüyle değil insanlar ile ilişki yönüyle de son derece başarılı bir görev süresini Bodrum’da geçirdi.

 

HÂKİM NADİR BEY HEM SAYILDI HEM DE SEVİLDİ…

Bu ülkenin insanı evde anasından dayak yiyerek hayata başlar, bunu okulda yenen dayaklar izler, askerde yenen dayağın haddi hesabı yoktur. Bir de mahkemeler de hakimlerin azarlaması ve bağırması yok mudur işte bu adamı yaralar. Hakim nadir bey kılı kırk yararken kimsenin de kalbini kırmamış bir kişiliği ile bodrum adliye binasının yapımını sağlamış, onurlu kişiliği ile de Bodrum halkının  gönlüne taht kurarak iz bırakmıştır.