BODRUM'U NASIL 11 PARÇAYA AYIRDIK

BODRUM'U NASIL 11 PARÇAYA AYIRDIK

GÜNAHIYLA SEVABIYLA BODRUM NASIL 11 PARÇAYA AYRILDI?

Bodrum dün de nasıl bir turizm kimliğine sahip olacak? Bu gün de nasıl bir turizm kimliğine sahip olacak kavgasını verdik. Bu günde kaldığımız yerden aynen devam ediyoruz Bu kavgayı verirken ne bir bilimsel veriye ne de derinlemesine çalışılmış bilgilere sahiptik. Kimin makamı büyükse kimin sesi daha çok çıkıyorsa meydan ona kalıyordu. Bodrum turizmi üç ana dönüm noktasıyla bu günkü sonucu o günlerden hazırladı. Sonuç iyiyse mesele yok. Yok eğer kötüyse ya iz bırakacaksınız ya da karşı geleceksiniz. Yoksa kimse sizin adınıza gelip te Bodrum’u sizin adınıza kurtarmaz. Bu görev hala sizin.

Birincisi, Kara yolunun kıyıları yararak doğrudan Bodrum’a ulaşması,

İkincisi, Bodrum hava limanının yapılması

Üçüncüsü, minicik bir yarımadanın on bir belediye’ye dönüşmesi

Bu yatırımların yapılmasına kimse karşı değil. Bu yatırımlar yapıldıktan sonra yerel yönetimlerin ve şehrin ekonomisini yönetenlerin bu yatırımları kentin yaşamına ve ekonomisine entegre edememesi ve daha acısı bu yatırımları kişisel emellerine alet etmesi için verdikleri acımasız mücadeleyi anlatmaya çalışacağız.

Bu iddiamız için geçmişe bir geri dönelim. Bodrum’da İlçe turizm müdürlüğünden başka hiçbir turizm örgütü yoktu. O günler büyük otellerimizde yoktu. Birliktelik naralarıyla örgütlenelim dendi ve şimdiki şehir garajına bir turizm ofisi gibi görev yapacak kulübe kondu. İçerisine de bir memur görevlendirildi. Düşünce tam ve hakçaydı. Sora uygulamaya gelince garaja inen tüm yolcuların sesi çok çıkan kanaat önderlerinin otellerine yönlendirildiği görüldü. Kavga-dövüş bu kulübe kurulduğundan daha süratli kaldırıldı. İşte Bu insanlar hep Bodrum’u ve bizi yönetmeye talip oldular. Başına geçtikleri her sandalyeyi kendi hesapları doğrultusunda kullandılar. Örnek mi istiyorsunuz?

Birinci örnek, gittiler Bodrum Ticaret Odasını derenin üzerine yaptılar, selde geldi Bodrum’un yolunu söktü götürdü.

İkinci örnek, Bundan ders almayan bu etkili yetkililer yine aynı derenin öbür tarafına ilçenin emniyet müdürlüğü binasını diktiler. Şimdi selin tekrar gelmesini bekliyoruz.

Gelelim hikâyemize; Devir DYP devri. Muğla 3 adet DYP’den milletvekili çıkartmış bütün gücüyle Bodrum Merkez’e yükleniyor. O günün DYP İlçe Başkanı olan yılların siyasetçisi Etem Demiröz üç milletvekilinin de gayretiyle ilçe başkanlığından alaşağı ediliyor, yerine gençliğin temsilcisi saf, temiz ama siyasetten bihaber Etem Özyurt getiriliyordu. O sırada ANAP iktidarda ve Bodrum belediye Başkanı Sayın Tuğrul Acar hem DYP’nin hedefinde hem de ANAP İlçe teşkilatın hedefindeydi. Sayın Tuğrul Acar’ın siyasi donatıları bu kadar ağır saldırıları karşılayacak kadar yeterli olmadığı gibi onu sırtlayacak kadrosu da yoktu. Kısacası Bodrum’un tüm sorunları adeta üzerine çullanmıştı. O kadar tecrübesizdi ki neyin doğru kimin doğru söylediğini anlayabilecek bir tecrübeye sahip değildi. Azgın rant ve rantiyeciler ona öyle güzel bir tiyatro sahnesi çıkardılar, onu öyle güzel avlarına düşürdüler ki! Ortaya Nurol’un Oasisi çıktı, onu yapan ve ona yakın dostu da daha sonra Tuğrul hakkında kitap çıkardı. Oysa ne güzel tüm avukatlar toplanıp Aydın İdari Mahkemesine gidip uygulanacak kararlar anlatılmış, Bölge İdare Mahkemesinin desteği sağlanmıştı. Bunları kim niçin yaptı elbette toplum bir gün Sayın Tuğrul Acar’ın kaleminden bunları mutlaka öğrenecektir. Biz sadece bu konuya bir kapı aralayalım istedik.

İşte o günlerde iktidar DYP’ye geçmiş Muğla’da ki bayan valiyi değiştirmek için olmadık planlar devreye sokulmaya başlanmıştı. Ama her seferinde kararname Çankaya’dan Baba’dan dönüyordu. Hatta Baba valiyi alma koalisyonun önde gelen mimarlarından Muğla milletvekili Sayın İrfettin Akar’ı köşke çağırarak bu koalisyondan çekilmesini sağlamıştı.

Koalisyon boş durmaya niyetli değildi. Tutular Güvercinlikteki yıkımları gerçekleştirmesi için valiye emir verdiler. Vali de bu uygulamaları yapması için Bodrum belediyesine bu emri ilettiler. Bu çok iyi sonuç veren bir uygulamadır. Ya Bodrum Belediye Başkanı bu yıkımları yapacak, bu takdirde halkla karşı karşıya gelecek ya da yasalara göre görevden alınacak. O gün Bodrum’da bu tür olaylara devreye giren ciddi bir ekibi vardı. Bu ekip hemen valiye ulaştı ve yıkımları durdurdu. Ve kimsenin tek bir kaçak taşı taşın üzerine koymaması için de tüm Güvercinlik halkı imza verdi. Bir kişi hariç. DYP’den milletvekili hayali olan rahmetli Çağlar Güner. Tuttu ne imza verdi nede bu ilkeye uydu kaçak yapı yapmaya devam etti. Tuğrul Acar’da gitti kaçak yapıyı DYP’nin potansiyel milletvekili adayı rahmetli Çağlar Güner’in kafasına geçirdi. O günün DYP kurmayları bir taşla iki kuş vurdular, Potansiyel milletvekili adayı Çağlar Güner’in DYP Genel Merkezindeki karizmasını çizdiler. Bodrum belediye Başkanı Sayın Tuğrul Acar’a Güvercinlik beldesini mücavir Alanın dışına çıkartması için baskı uyguladılar ve de başardılar. İşte o günlerde Muğla DYP İl Genel Meclisi çoğunluğuyla da bu planı devreye soktular, hiçbir bilimsel ve idari verilere dayanmayan uygulamada yüzlerce sorunu da beraberinde getiren bu uygulama Bodrum DYP eliyle kotarılmış oldu. Hiç unutulmaz bir sonuç ta DYP’yi bekliyordu 11 Belediyeden sadece Mehmet Kocadon’un kişisel gayretiyle Ortakent Yahşi Belediyesini kazandılar.

 

11 BELEDİYE VE BEKLENMEYEN SONUÇLAR

-11 Belediye’ye bölünen Bodrum toprak açısından en küçük alana sahip oldu

-Merkezde var olan turizm ve ticaret  bu beldelere kaydı

-Adliyenin taşınmasıyla  getirdiği 12 aylık hareket söndü

-Bodrum’un deniz ile irtibatı çok aza indi

-Eski Bodrum çarşısı can çekişmeye başladı

-Belediyeler arası eş güdüm sağlanamadı

-Belediyeler Birliği diye ucube ve ne işe yaradığı belli olmayan bir birlik milleti oyaladı

-Ayrı partilerde olan beldeler siyasal bölünmüşlüğü de beraberinde getirdi

-Yarımadanın planlanması başarılamadı

-Demokratik yapılanmada belediyeler engel oldular

-Yatay gelişen turizm dikeye yani kaliteye tırmanamadı

-Bodrum turizmci kimliğini kaybetti kooperatiflerin ve ikinci konutların kenti oldu

-Yerel yönetimler çaresiz bir şekilde arayış içerisine girdi

-Bodrum’a gelenler artık gelmez oldu. Çünkü cazibesini yitirdi

-Bodrum’u Bodrum yapan kişiler bu hengâmede ezildi ve yok oldu

-Bodrum’un entelektüel, tez üreten, sorun çözen bir kanaat önderi niteliğinde birlikteliği olmadı

-Her yerde şikâyet eden, dövünen ah, vah eden silik bir toplum modeli ortaya çıktı

-Sorunu çok,  çözeni yok olan bir yönetim sistemi başa geçti

 

SONUÇ

Bodrum’da bu izleri bırakanları tanıyor musunuz? Tanımıyor ve Bodrum’da oturup, Bodrum’da ticaret yapmaya ve kazanmaya mı çalışıyorsunuz? Kazanıyorsanız mesele yok yaşamınıza devam edin. Mutlu olun yok kazanamıyor ağlama duvarı önünde göz yaşı döküyorsanız  inanın faydası yok.