BODRUM MARİNAYI NASIL KAYBETTİK?

BODRUM MARİNAYI NASIL KAYBETTİK?
BODRUM MARİNASINI NASIL KAZANDIK?  NASIL KAYBETTİK?
Bodrum’da iz bırakanlar yazı serimize niçin başladığımızı soran okuyucularımıza bir cevap olsun diye kısaca izah edelim. Oy vermeye gidiyor muyuz? Birilerini bizi yönetsinler diye masa ve sandalyelere oturtuyor muyuz? Sonrada onları meclise Muğla’nın haklarını korusunlar diye yolluyor muyuz? Onlar bizden oy isterlerken karşılığında da eleştirilme haklarını topluma bırakıyorlar. İşte biz bu hakkı kullanıyoruz. Neden yıllar geçtikten sonra bu hakkımızı kullandığımızı sorabilirsiniz? Hem gözle görülür sonuçları ortaya çıksın hem de yerelimizde ortaya çıkan kahramanlarımızın kendileri de bir öz eleştiri yapsın istedik.  Şimdi konumuza gelebiliriz…
ETEM DEMİRÖZ (ETEM USTA)
Etem Demirözü tanımadan Bodrum’da siyaset yapanlara çok fazla ciddi bakmamak lazım. Etem Usta bu günkü sanayi sitesini tek başına yapan adamdır. Uzun yıllar Sayın Süleyman Demirel’in yakın dostluğunu hep sürdürmüştür. ANAP tek başına iktidar olunca da ANAP’tan belediye başkanı seçilen Sayın Cevat Bilkiç’e adeta tek kişilik bir ordu gibi kök söktürmüştür. Bu Etem Usta Bodrum’a marina kararı alınırken de Bodrum DYP İlçe Başkanıydı. Meclisin de 9 üyesi vardı ve dört kişi yapılsın diyor, diğer dört kişi yapılmasın diyor konu tek bir kişide düğümleniyordu DYP’den meclis üyesi olan Sayın Bekir çilek ortada kalmış ve toplantı ertesi güne sarkmıştı. Bekir Çilek ne tarafa yatarsa o tarafın dediği olacaktı. Ertesi gün Bekir Çilek marinanın yapılmasını isteyenlerin yanında yer alınca Marinanın yapım hikayesi böylece başlamış oldu.
 
ETEM USTA’NIN TARİHİ SÖZLERİ…
Arkadaşlar, gördük ki bizler meramımızı anlatamamışız. Biz marina yapılmasın demiyoruz, marinanın bu küçücük alana yapılmasına karşı çıkıyoruz. Yarın bu alan öyle bir dolar ki burada ne tekne kışlayabilirsiniz? Ne buna gücünüz yeter, ne de sizi buraya sokarlar. Size yaptırırlar başkasına satarlar, aradan da rantlarını alırlar. Siz de bu oyunun birer aktörü olursunuz. Ben yaşım itibariyle, tecrübem itibariyle gelecek 30 yılın böyle şekilleneceğini biliyor, hissediyorum ve sizleri tarihi sorumluluğa ortak olmaya çağırıyorum. Marinanın burada yapılması yanlıştır. Bodrum bu marinadan kapı dışarı edilir, Bodrum’a da kimse gelip Bodrumlunun yararlanacağı marina yapmaz. Bizim de denizciliğimiz ölür.
 
ETEM USTA NE BİLİR! YANLIŞA, YANLIŞ ANLAŞILMAYA SEBEP OLUYOR…
Böyle dediler marinacılar. Hele buraya öyle bir arıtma sistemi yapılacaktı ki neredeyse Bodrum’un tamamına cevap verilecekti. Burada öylesine sosyal aktiviteler yapılacaktı ki Bodrumlu çocuklar burada denizciliği öğrenecek ve Ak Deniz buradan çıkacaklardı.
 
 
 
 
DUYDUNUZ MU? BODRUM MARİNA SATILACAKMIŞ
Dönem ANAP dönemi, ANAP’ta  ezici bir çoğunlukla Bodrum Belediyesini almış haydin beyler birlik olalım ve Bodrum marinayı ele kaptırmayalım diyen yürekli bir belediye başkanına sahip (Tuğrul Acar) hemen Tuğrul Acar başa geçiyor ve süratle bir Bodrumlu girişimci gurubu oluşuyor, parlar toplanıyor, ekipler kuruluyor. Bodrum Ticaret Odası başkanı Sayın Ata Aya işin kurmaylığını üstleniyor ve çalışmalar başlıyor. Bodrum Bodrumlularındır! Bodrum Marinası Bodrumlularındır!
 
ORTAYA MUZAFFER ERGÖZ ÇIKIYOR,
ADAM HER PİŞMİŞ AŞA SU KATAN BİRİSİ ZATEN…
Yer Ticaret odası. Başkan Ata Aya ve konu örgütlenerek Bodrum  Marinayı satın almak. En büyük güç Bodrumlu olmamız ve bu marinanın asıl sahipleri olmamız. Uzatmayalım. Toplantı masasının bir köşesinde de Bodrum gazetesinin o zamanki sahibi Muzaffer Ergöz oturuyor ancak toplantı bir türlü başlamıyor. Ortada belirgin bir sıkıntı var ama kimsede cesaret edip te ey Muzaffer Ergöz! Biz seni bu örgütün içerisinde istemiyoruz. Biz marina çantada keklik, biz bu mamayı yerken seni engel görüyoruz demiyor ve sıkıntı had safhaya ulaşıyor. Ah Bodrumun rantiye mayası, Ah Bodrum’da bir şey üretmeden her şeye maydanoz olma duygusu ve hırsı sen yine galip geldin.
 
GİTTİ ETEM USTA,  GELDİ MUZAFFER ERGÖZ…
Muzaffer Ergöz yavaş yavaş ayağa kalkıyor ve kendisinden emin herkesin yüzüne bir bir bakıyor ve bakışlarını Ticaret Odası Başkanı ata aya’nın yüzüne dikiyor ve şunları söylüyor; Ata Aya seninle iyi kötü günlerimiz oldu. Bu iş bu masadaki insanların kıvıracağı iş değil, Bu işin stratejisini çizecek ne siyasal ne de sosyal alt yapınız var. Hele karşınızdaki rakiplerin kimler olduğunu ne biliyorsunuz ne de onlara gücünüz yeter. Ha bu marinayı alabilir misiniz elbette alırsınız. Ancak bu masadakilerin  çaplarının çok ötesinde bir iş bu. Son sözüm sana Ata Aya! Bu marinayı özelleştirebilirsen senin heykelini dikerler, ama özelleştiremez isen seni ve geleceğini yerlerde sürüklerler. Bu işten en zararlı sen çıkarsın. Hem de hiçbir pişmanlık seni kurtaramaz. Haydi bana eyvallah buyurun toplantınızı yapın diyerek kapıyı vurup çıktı.
 
MARİNA GİTTİ, GİDER…
Mesut Yılmaz başbakan, Aydın doğan basın imparatoru. Bodrum marina Aydın Doğan’a kurban olsun. Oldu da. Bizim Bodrum girişimi tuz-buz oldu. Bu işten en büyük zayiatı da zavallı Ata Aya gördü. İnşallah hatıralarını yazar ve bu olayın perde arkası da su yüzüne çıkar. Bodrum marina bir yer mi gitti? Elbette gitmedi. Bodrumlular gitti. Bodrum yelken kulüpleri zar zor ayakta duruyordu adamlar geldiler kendi kulüplerini kurup para ve organizasyon güçleriyle yereli ezdiler. Ne vaat ettikleri arıtmayı kurarak Bodrumlu teknecilere verdikleri sözü tutular ne de Bodrumla birleştiler. Bodrum Marina şimdi parasını verenin düdüğünü çaldığı bir Pazar. Bu pazarda kendi meşreplerine uygun adamları işe aldılar, kendi hırslarını uygulayan yöneticiler ürettiler. Etem Usta ne kadar haklıymış.
 
 
MEHMET DURMAZ’I BÖYLECE DAHA İYİ ANLARIZ…
Bu yazı dizisi devam ettikçe Sayın Mehmet Durmazın girişimciliği, bölüşme  sevgisi, Bodrum’a vermek istedikleri, yerel insanlara olan dostluğu daha iyi anlaşılabilir.